Kakolu Kek:

Kek yapmayı seviyorum. En çokta kakaolusunu. Çok pratik anne keki tarifi. Yalnız biz büyükler değil, çocuklarda sevecek emin olun. Çay saatinin vaz geçilmezi. Bu kek gerçekten de annemin her zaman yaptığı kakaolu keki. Annemi özleyince bu keki yapıyorum. Sizlerde annenizi özleyince yaparsanız annenizi görmüş gibi olursunuz. Anneciğim seni özledim ve kekini yapıyorum.

Gerekli Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağı
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1.5 su bardağı toz şeker
3 su bardağı un
3 yemek kaşığı kakao

Hazırlanışı:
Genişçe bir kapta yağ, şeker, yumurta ve yoğurdu iyice çırpıyoruz. Üzerine un, kabartma tozu ve   vanilyayı ekliyor ve yine karıştırıyoruz.
Başka bir kaba kakaoyu döküp üzerine hamurunuzdan iki yemek kaşığı ilave edip, karıştırıyoruz. Kakaolu hamurunuz hazırlanıyor.
Yağlanmış uzun bir kek kalıbını yağlıyoruz. Önce sade hamurunuzun yarısını döküp üzerine kakaolu hamurdan ilave ediyoruz. Kalan sade hamuru da en üste boşaltıp, bir çatal yardımıyla karıştırıyoruz. Hazırladığınız bu hamuru 150 derecedeki fırında 45 dakika kadar pişiriyoruz. Kakaolu anne keki hazır. Soğuyunca kek kalıbından çıkarıp, servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Çikolata Soslu Profiterol:

Gerekli Malzemeler:
Hamuru İçin:
100 gram un
75 gram margarin
200 gram su
5 gram toz şeker
4 adet yumurta

Kreması İçin:
250 gram süt
75 gram toz şeker
35 gram un
25 gram tereyağı
2 adet yumurtanın sarısı
yarım kahve kaşığı vanilya tozu

Sosu İçin:
200 gram toz şeker
35 gram kakao
110 gram su
50 gram tereyağı

Hazırlanışı:
Önce çikolata sosunu hazırlamak için malzemelerin hepsini bir tencereye koyup, kıvama gelinceye kadar pişriyoruz. Pişen çikolata sosunu soğuması için bir kenara alıyoruz. Ara sıra kabuk bağlamaması için karıştırıyoruz.
Bir kabın içerisinde hamur için gerekli bütün malzemeleri karıştırarak hamuru yoğuruyoruz. Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine elimizde ceviz büyüklüğünde hamurlar kopararak küçükyuvarlaklar yapıp, tepsiye dizerek pişiriyoruz.
Hamurlar pişerken biz kremasını yapıyoruz. Kremasını da bütün malzemeleri sürekli karıştırarak pişiriyoruz.
Pişmiş hamurların üst kısımlarına yakın olan yerlerinden eni doğru birer küçük kapak keserek, bu kesik yerden hamurların içlerine, yarı yarıya olmak üzere önce kremayı doldurup,  kremanın üstlerine de küçük kapakları kapattıktan sonra bunları servis tabağa alıyoruz. Üzerine hazırlamış olduğumuz çikolata sosunu dökerek servis ediyoruz. Afiyet olsun.

Buğday Salatası;

Ben şimdiye kadar yalnızca çorbalarda ve aşurede kullanırdım. Fakat bir arkadaşımda salatasını yedim. Çok beğendim. O günden sonra menümde yerini aldı. Çok güzel oluyor. Deneyin mutlaka beğenegeksiniz. Afiyet olsun.

Grekli Malzemeler:
1 su bardağı aşurelik buğday
yarım demet taze soğan
1 tane kırmızı biber
1 tane yeşil biber
5-6 dal maydonoz
dereotu
taze nane
bir avuç ceviz içi
2 yemek kaşığı zeytinyağı
limon suyu
tuz
nar ekşisi

Hazırlanışı:
Aşurelik buğdayı ayıklayıp, akşamdan ıslatıyoruz. Ertesi gün suyunu süzüp, bir kaç kez yıkayarak bol su ile hafif dişe gelecek şekilde kaynatıyoruz. Çok ezilip, lapa olmamasına dikkat ediyoruz. Suyunu süzerek bir kenarda soğumaya bırakıyoruz. Sırasıyla biberleri,taze soğanı, maydanozu, dereotunu, taze naneyiince ince doğruyoruz. Cevizi çok ince olmayacak şekilde dövüyoruz. Bütün malzemeleri ekleyip, karıştırıyoruz. Ayrı bir kapta zeytinyağını, limonu, nar ekşisini ve tuzunu sos halinde çırparak salataya döküyoruz. Servis tabağına alıp sunuyoruz. Afiyet olsun.

Kadınbudu Köfte:

Kadınbudu köfte yapmak biz hanımlara zor ve zahmetliymiş görünse de aslında zor değil. Sofraları ziyafete dönüştürür. Hem lezzetli hemde doyurucu. Ayrıca bir gün önceden yapmış olduğumuz pilav bir gün sonra ısıttığımızda aynı lezzeti vermez. Dökmeye kıyamadığımız pilavdan kadınbudu köfte yapabiliriz. Onun dünden kalan pilav olduğunu kimse anlamaz ve işimiz daha da kolaylaşır. Denenmiş lezzetli bir tarif. Kolay gelsin.

 Gerekli Malzemeler:
400gr.yağsız kıyma
1 tane kuru soğan
1 tane yumurta
3 yemek kaşığı pirinç
1 bardak su
2 çay kaşığı
tuz, karabiber, kekik, pulbiber
bulamak için bir kase un ve 2 çırpılmış yumurta
kızartmak için sıvıyağ

Hazırlanışı:
Ön hazırlık olarak pirinçleri 1 bardak su ile haşlıyoruz. Soğumaya bırakıp, diğer tarafta kıymanın yarısını rendelediğimiz kuru soğan ile kavurarak, soğumaya bırakıyoruz. Geniş bir kapta kalan kıymayı kavurduğumuz kıymayı, haşlanmış pirinci, yumurtanın 1 tanesini ve baharatlarını koyup yoğuruyoruz. En az 30 dakika kadar buz dolabında bekletiyoruz. Sonra parçalar alıp elinizle yassılaştırarak köfteleri hazırlıyoruz. Önce una bulayıp, sonra çırpılmış yumurtaya daha sonrada galeta ununa batırıp,kızdırdığımız sıvıyada pişiriyoruz. Fazla yağını almak için kağıt havluya çıkarıyoruz. Sıcak sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Etli Kaldirik Dolması:

Daha önce Bolu yöresine ait mısır unu ile hazırlanmış kaldirik dolması tarifi vermiştim. Şimdiki tarif etli kaldirik dolması. Kıyma yerine kuzu eti kullanılarak yapılıyor. Bolu ve Mengen'in neden ahçılarıyla ve yemekleriyle ünlü olduğunu o yörenin yemeklerini tadınca anladım. İnanın kaldirik yaprağının kendine has lezzeti ve kuzu etinin birleşimiyle çok nefis bir dolma ortaya çıkıyor. Tarifi benden denemesi sizden.

Gerekli Malzemeler:

1 miktar kaldirik yaprağı

250 gram kuzu eti

1 tutam maydanoz

1 tutam dere otu

4 sap taze soğan

2  tanedomates

2 yeşil biber

2 yemek kaşığı zeytinyağı

tuz, karabiber

Üzeri için:

1 yemek kaşığı salça

50 gram kadar tereyağı

su

Hazırlanışı:

Kaldirik yapraklarını kuruturken tozlu olabileceği için iyice yıkadıktan sonra, sıcak suya atıp çıkartıyoruz. Bu arada içini hazırlarken önce  kuzu etini çok ince ince doğruyoruz.İçine doğranmış maydanozu,dereotunu, taze soğanı, domates ve biberi minik minik doğrayıp ekliyoruz. Zeytinyağını ve baharatları da ekleyip iyice karıştırıyoruz. Hazırladığımız harcı yapraklara koyarak asma yaprağını sardığımız gibi sarıyoruz. Sarma işlemi biten dolmaları tencereye diziyoruz.  üzerinetereyağını Ayrı bir tas içinde salçayı sıcak suda ezip üzerine gezdiriyoruz. Önce hızlı kaynayınca kısık ateşte iç harcı yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Sıcak sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Bolu Usulü Hoşmerim:

Ben hep hoşmerimi peynir , irmik ve şekerden yapılan tatlı olarak bilirdim. Geçen gün Bolu'lu bir arkadaşımda Mengenliler günü vardı. Bolu ve Mengen'e ait çeşitli yöresel yemekler vardı, ve ben hepsini sizlerle paylaşmak istedim. Yediğim hoşmerim çok farklı idi. Alıştığım bir lezzet değildi, ama güzeldi. Sizlerde değişik lezzetler tatmak isterseniz denemenizi öneririm. Kolay gelsin.

Gerekli Malzemeler:

2 su bardağı sütün çiği, (Kaymaklanmış süt)

2 su bardağı mısır unu.

2 yemek kaşığı tereyağı,

1 çay bardağı buğday unu

tuz

Hazırlanışı:
Yöresel olarak kaymağı ile birlikte kullanılacak süte, sütün çiği deniliyormuş arkadaşımdan öğrendim.Sütü ve tereyağı bir tavada kaynatıyoruz. Kaynayan karışımı yavaş yavaş karıştırarak mısır un ve buğday ununu ilave ediyoruz. Tuz eklenerek, hamur haline gelen karışımı, omlet gibi çift taraflı olarak kızartıyoruz. Servise sunulurken bal, toz şeker ve pekmez de dökülerek yenilebilir. Sıcak sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Etli Pirinç Yahnisi:

Etli pirinç yahnisi Trakya yöresine ait nefis bir yemek. Canım anneciğim bu yemeği herkesten daha güzel yapıyor. Geçen hafta memleketime (Şarköy'e) gittim. Annem bana yine etli pirinç yahnisini yaptı. Öyle güzel olmuştu ki inanamazsınız. Hemen resmini çekip sizlerle paylaşmak istedim. Büyük bir keyifle yedim. Ellerine sağlık anneciğim. İyiki varsın. Seni çok seviyorum.

Gerekli Malzemeler:

1 kilo kuzu eti

2 tane orta boy kuru  soğan

2 tane olgun domates

yarım su bardağı pirinç

2 yemek kaşığı sıvıyağ

tuz, pulbiber, karabiber

Hazırlanışı:
Öncelikle belirtmeliyim ki pirinç yahnisi kuzu etinden ziyade oğlak eti ile daha lezzetli oluyor. Ama oğlak eti mart ayının ortalarına doğru çıktığı için kuzu eti kullandık.
Eti iyice yıkadıktan sonra bir tencerede kendi suyu ile pişiriyoruz. Pişmesine yakın kuru soğanları yemeklik olarak ince ince doğrayarak, etin üzerine ekleyip, ara sıra karıştırmak suretiyle pembeleştiriyoruz. Daha sonra küp küp doğranmış domatesleri ilave ediyoruz. Etin iyice piştiğine emin olduktan sonra su ilave ediyoruz. Kaynayan suyun içine ayıklayıp, yıkadığımız pirinçleri ve tuzunu ekleyerek tencerenin kapağını kapatıyoruz. Önce hızlı daha sonra kısık ateşte pirinçler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Kıvamını herkes arzu ettiği gibi ayarlayabilir. Pulbiber ve karabiber serperek sıcak sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Kızılcık Şurubu:

Ben artık bütün içeceklerimizi evde yapmaya özen gösteriyorum. Ev yapımı olan gıdalar daha naturel ve lezzetli oluyor. Ben mutfakta zaman geçirmeyi ve ailemin sağlıklı beslenmesini seviyorum. Ayrıca onlardan taktir almakta hoşuma gidiyor. Onun için kızılcık şurubu yaptım. Çocuklar çok sevdiler. Şimdi tarife sıra geldi. Yapmak isteyenlere kolay gelsin.

Gerekli Malzemeler:
1 kg kızılcık
1 kg tozşeker
su

Hazırlanışı:
Kızılcıkları tek tek  yıkayıp, bol su ile haşlıyoruz. Haşlanan kızılcıkları soğuyunca kevgirin içinde elimizle bastırarak ezip suyunu süzüyoruz. Toz şekeri ilave edrek bir iki taşım daha kaynatıyoruz.
Ateşten indirdikten sonra soğup, buzdolabında bekletiyoruz. Damak zevkinize göre şekeri ve suyu ayarlayabilirsiniz. Soğuk olarak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Ev Yapımı Limonata:

Limonata denince akla yazın sıcak günleri gelir. Unutmamak gerekir ki limonata her mevsimin içeceğidir. Ben çocukluğumdan beri tatlı ve tuzlu bisküvilerin yanında limonata içmeyi tercih ediyorum. Evde, pastanede ve özel günlerde tek içeçeğim limonatadır. En güzeli eşimin ve çocuklarımın da tercihidir limonata. Özellikle katkısız ve doğal ev yapımı. Denemek isteyenler için limonata tarifim.

Gerekli Malzemeler:
5 tane büyük limon         
2,5 su bardağı toz şeker
1 litre sıcak su
1 litre soğuk su

Hazırlanışı:
Öncelikle limonları iyice yıkayıp, kabuklarını rendenin küçük gözü ile rendeliyoruz. Yalnız beyaz kısımlarını rendelememeye dikkat ediyoruz. Rendelenen limon kabuklarının üzerine toz şekeri döküp, biraz özleşmesi ve aromasını alması için elimizle ovalıyoruz. Limonları sıkacakla sıkıp, bir kenarda bekletiyoruz. Sıcak suyu şekerin üzerine döküyoruz. Soğumaya bırakıyoruz.
Dışarda soğuyan limonatayı süzgeçten süzüp, geriye kalan soğuk suyu ve limon suyunu ekliyoruz. Ve buzdolabına soğuması için koyuyoruz. .Bu esnada nane yaprakları ekleyebilirsiniz.
Soğuduktan sonra limonata hazır.Damak tadınıza göre şeker ve su miktarını ayarlayabilirsiniz. Soğuk soğuk içiyoruz. Afiyet olsun..

Şeker Pancarı Marmeladı:

Pancar denince aklıma hep çorbası, salatası veya turşusu gelirdi. Bunlardan başka birşey yapılamaz zannederdim. Arkadaşımda yediğimde inanamadım. Ancak birlikte yaparsak inanacağımı söyledim. Sağ olsun beni kırmadı ve yaptı. Rengi, kıvamı, tadı çok güzel oldu. Alışıla gelmişin dışında lezzet arayanlara güzel bir reçel tarifi. Umarım yapar ve yeni bir lezzetle tanışırsınız. Kolay gelsin.

Gerekli Malzemeler:

1 kg. pancar

1,5 su bardağı toz şeker 

1,5 su bardağı su 

1 yemek kaşığı limon suyu 

Hazırlanışı:
Şeker pancarlarının saplarını kestikten sonra  iyice yıkayıp, kabuklarını soyuyoruz. İstenirse bütün olarak yada küp küp doğrayarak kısık ateşte yaklaşık 1 saat kadar haşlıyoruz. Yumuşamayınca  ezerek, süzgeçtengeçiriyoruz. Başka bir tencereye alıp üzerine toz şekeri ilave ediyoruz. Şeker sulandıracağı için tekrar su eklemeye gerek yok. Reçel kıvamını almaya başlayınca 1 yemek kaşığı limon suyu ilave ederek  bir iki taşım daha kaynatarak ateşin altını söndürüyoruz. Ilınınca cam kavanozlara boşaltıp ağzını sıkıca kapatıyoruz. Afiyet olsun.

Fındıklı Kurabiye:

Kurabiye yapması zevkli yemesi güzel bir hamur işi. Bana göre ikindi çayının olmazsa olmazıdır. Bazı akşamlar az yemek yediğim zaman çayın yanında da yemeyi seviyorum. Aynı zamanda iyi saklanırsa uzun süre dayanabiliyor. Şimdi kolay ve çok leziz bir kurabiye tarifi. Afiyet olsun.

Gerekli Malzemeler:
1 paket margarin
1 yumurta
6 yemek kaşığı toz şeker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çay bardağı hindistan cevizi
alabildiği kadar un

Üzeri İçin:
iri çekilmiş fındık




Hazırlanışı
Ön hazırlık olarak oda sıcaklığındaki margarini, yumurtanın sarısını, toz şekeri, kabartma tozu, vanilya, hindistan cevizini ve unu ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde ediyoruz.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avucumuz içinde yuvarlaklar yapıyoruz. Yuvarladığımız hamurların her tarafını önce yumurtanın akına sonra fındığa buluyoruz. Kurabiyeleri yağlanmış tepsiye dizip, önceden ısıtılmış 150 derecelik fırında pembeleşene kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun.

Yayla Çorbası;

Yayla çorbasını çok sık yapmama rağmen nedense sihirli eller iksirli yemekler adlı yemek  bloğumda sizlerle paylaşmayı unutmuşum. Bloğumun sürekli takipçisi olan bir arkadaşım yayla çorbası yapmak istemiş ve bu blogta bulamamış. Sitem etti ve hemen yayınlamamı istedi. Ben de arkadaşımın isteğini yerine getiriyorum. Bu bloğu takip eden arkadaşlar lütfen arayıpta bulamadığınız bir yemek tarifi olursa mutlaka not düşün. Birlikte yapalım.

Gerekli Malzemeler;

1çay bardağı pirinç

4.5 su bardağı su

2 su bardağı yoğurt

1 silme yemek kaşığı un

1 adet yumurta

Üzeri İçin:

tereyağ

nane pulbiber

Hazırlanışı:
Pirinci 2 su bardağı soğuk  suda haşlıyoruz. Yoğurdu bir kaba alıp, 1 su bardağı su ile iyice çırparak, yumurtayı ve unu ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. Haşlanmış pirince yarım su bardağı soğuk suyu ilave edip,  yoğurtlu karışımı birden döküp, topak topak olmaması için sürekli karıştırıyoruz. Kıvamı koyu olursa biraz ılık su ilave edip, 5 dakika kaynatıbilirsiniz. Ocağın altını kapatıp, bir tavada tereyağını eritip, nane ve pulbiberi atıyoruz.   Çorbayı servis kaselerine aldıktan sonra hazırladığımız tereyağlı sosu üzerine gezdirip, sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Çin Usulü Sebzeli Tavuk:

Tavuk her zaman pratikliği ve lezzetiyle her hanımın vazgeçilmezidir. Biz hanımların her zaman kurtarıcısı olmuştur. Mesela benim haftada bir gün arkadaş toplantılarımız var. Muhabbet, sohbet derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Eve geldiğimizde eğer yemeğimiz yoksa koşturarak yemek yapmaya çalışırız. İşte ozaman tavuk iyi bir kurtarıcıdır. Tavuk deyip geçmeyelim. O kadar çok çeşitli yemek yapılıyor ki. İşte şimdi vereceğim tarif onlardan biri.

Gerekli Malzemeler:
yarım kilo kalça ve göğüs karışık tavuk eti
2 tane yeşil biber
2 tane kabak
2 tane havuç
1 tane orta boy kuru soğan
2 diş sarımsak
tuz, karabiber, kekik, pulbiber
sıvıyağ

Hazırlanışı:
Tavuk etini uzunlamasına veya gelişi güzel doğruyoruz. Bol su ile yıkayıp, baharatlarıyla ve az bir sıvıyağ ile karıştırıp iyice harmanlıyoruz. Sebzeleri kabak, havuç, biber ve kuru soğanı temizleyip, julyen şeklinde doğrayana kadar tavuk eti baharatlarla lezzetleniyor. Tavuk çabuş piştiği için sebzeleriyle birlikte bir tavada kapağını kapatarak pişmesini

Portakallı Pelte:

Şimdi portakalın tam mevsimi. Soğuk geçen bu kış günlerindebizi hastalıklardan koruyan portakalı değişik şekillerde tüketebiliriz. Benim de aklıma unutulmuş bir tat olan portakallı pelte yapmak geldi. Hem kolay, hem lezzetli hem de hafif bir tatlı oldu. Sizde denerseniz beğenirsiniz. Afiyet olsun.

Gerekli Malzemeler:

3 su bardağı sıkılmış portakal suyu

4 yemek kaşığı toz seker

2 yemek kaşığı buğday nişastası

süslemek için krem şanti

değişik şekerlemeler

Hazırlanışı:

Yaklaşık 1 kilo kadar olan portakalları iyice yıkayarak suyunu sıkıyoruz. Sıkılan su 3 su bardağı kadar oluyor. Orta büyüklükte bir tencereye  portakal suyunu, toz şekeri, nişastayı koyup kısık ateşte pelte kıvamını alana kadar sürekli karıştırarak pişiriyoruz. Pişen pelteyi ıslatıp süzdüğümüz bir cam kaba boşaltıyoruz. Bir kenarda soğumaya bırakıyoruz.
Diğer bir yanda krem şantiyi üzerindeki tarife göre hazırlıyoruz. Soğuyan portakallı pelteyi dilimleyerek servis tabağına alıyoruz. Üzerini krem şanti ve şekerlemelerle süsleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Manisa Kebabı:

Merhaba sevgili hanımlar ev değişikliği yaptığım için yaklaşık olarak bir  iki aydır yemek bloğuma ilgi gösteremedim. Sizlerden özür diliyorum. Yinede bloğumu takip ettiniz. Çok teşekkürler. Taşınmak yerleşmek inanın çok zormuş. Hala tam olarak yerleşmiş sayılmıyorum. Her gün bir şeylerin yerlerini değiştirmekle meşgulüm.
Sizlere bugün Manisa kebabı yaparak kendimi affettirmek  istiyorum. 2010 yılının temmuz ve ağustos aylarında büyük kızım Melis staj için Manisa'ya gitmişti. Tabi kısa bir süreliğine bende gittim. Manisa'ya gidipte kebabını yememek mümkün değil. Gerçekten çok lezzetli bir kebap. Ben her zaman yediğim yeni lezzetleri ustasından öğrenmeyi sevdiğim için Manisa kebabının da tarifini aldım. Fakat uzun bir zamandır yapmak istedim. Türlü bahanelerle yapmak kısmet olmadı.  Şimdi bu gün ne yapsam diye düşünen hanımlar buyrun birlikte yapalım.

Gerekli Malzemeler:

250 gr dananın kol kısmı

150 gr kuzu döşü

tuz

pide

domates

yeşil biber

tereyağı

domates salçası

süzme yoğurt

Hazırlanışı: 250 gram dana etinin kol kısmından ve 150 gram kadar da kuzu etinin döş kısmından kasapta makinada çektiriyoruz. Eve gelince ete yalnızca tuz ilave edip iyice yoğurup, bir saat kadar dinlendiriyoruz. Metal şişlere geçiriyoruz. Manisa kebabı kömür ateşinde pişirilirse çok lezzetli olur. Ben elektrikli ızgarada pişirdim. İnanın elektrikli ızgarada da güzel oldu.
Diğer bir yandan da pideleri ısıtıp küp küp doğruyoruz. Tabağa diziyoruz. Izgarada kebapları pişirirken yanına yeşil biberleri ve domatesleri de pişiriyoruz. Bir tavada tereyağını eritip, içine domates salçası ilave ediyoruz.
Servis tabağına aldığımız pidelerin üzerine pişen kebapları diziyoruz. Yanına domates ve biberleri koyuyor ve üzerine soslu tereyağını gezdiriyoruz. Süzme yoğurtla servis yapıyoruz. Sıcak sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.